Çoğul Gebelik

Çoğul gebeliğin türleri:

Çoğul gebeliklerin büyük kısmı (3/4) ayrı yumurtaların ayrı sperm ile döllenmesi sonucu oluşur. Daha nadir olarak tek bir yumurtanın tek sperm ile döllenerek oluşturduğu embriyo ilk günlerde kendi içinde bölünerek tek yumurta ikizlerini oluşturabilir. İnfertilite tedavisi çoğul gebeliğe yatkınlık yaratır. Tüp Bebek gibi yardımcı üreme teknikleri yayılmadan çoğul gebelik oranı 1% iken günümüzde gebeliklerin 3-4% oranı çoğul gebeliktir. Çoğul gebeliğe ailesel yatkınlık mümkün. Çoğul gebelik hem anne hem de bebek açısından risklidir. Gebeliğin sayısı (üçüz, dördüz) artıkça riskler de artar. Gebelik sırasında dikkat edilecek bir takım özelikler var. Daha sık yapılacak doktor kontrolleri dışında çoğul gebelikte annenin beslenme (GebelikteBeslenme) ihtiyacı (300 kcal civarında) artar ve istirahat daha yüksek önem taşır.
Çoğul gebelik olduğu nasıl anlaşılır?
Çoğul gebeliğin kesin tanısı ultrason ile konulur. Gebeliğin 6.-8. haftası civarında çoğu çoğul gebelik tanısı konulabilir.
Kesin olmayan bir takım bulgu (yüksek HCG seviyeleri, karın çapının aşırı artışı, normalden fazla bebek hareketleri, karın üzerinde elle gelen birden fazla büyük parçalar) çoğul gebelik konusunda şüphelendirir. Günümüzde gebelerin çoğu rutin ultrason takiplerini yaptırdıkları için bu işaretlerin önemi gittikçe azalıyor.
Çoğul gebeliğin riskleri nedir?
Çoğul gebelik bir takım anne ve bebekler açısından komplikasyonları anlamlı sayıda artırdığı için Riskli Gebelik sınıfına girer. Bu gebelikler daha sık takip edilmelidir.
Anne sağlığı açısından görülebilen problemler:
  • İlk trimester de aşırı gebelik bulantısı (hyperemesis gravidarum) daha sık görülür.
  • Gebeliğe bağlı yüksek tansiyon ve Gebelik Zehirlenmesi riski çoğul gebelikte daha yüksektir.
  • Anemi (kansızlık) riski artar
  • Ödem, kabızlık ve varisler daha sık oluşur
  • Doğum sonrası kanama riski artar
Çoğul gebelikte bebeklerde artan sağlık sorunları:
  • Erken doğum riski
  • Düşük doğum ağırlığı
  • Bebeklerde gelişim geriliği
  • Plasenta yetersizliği, plasentanın erken sökülmesi(bebeklerin beslenmesi)
  • Kordon dolanmaları
  • Polihydramnion (amniyon mayisi fazlası )
  • Fetofetal transfuzyon sendromu (bir ikizin diğerinden kan çalması)
  • Doğumsal anomali riski tek gebeliğe göre biraz daha yüksektir
Fetal redüksiyon nedir?
Fetal redüksiyon genellikle çoğul gebeliğe bağlı erken doğum, düşük doğum ağırlığı gibi bazı riskleri azaltmak için yapılan girişimdir. Bunun için ultrason eşliğinde fetuslardan bir veya daha fazlasının kalbine potasyum klorür (KCl) denen madde annenin karnından ince bir iğne yoluyla verilir. Kalbi duran fetus zaman içinde (4–5 hafta civarında) küçülür ve kaybolur. İşlemin diğer bebeklere zararı yoktur. İşlem yapılan gebelik %4-5’inde gebeliğin bütün fetuslarla beraber tamamen düşükle sonuçlanma riski vardır.
Bu işlem için en uygun zaman 10-12 gebelik haftaları arası dönemdir. Daha erken haftalarda yapılamama nedeni eğer gelişim potansiyeli düşük ya da kendiliğinden sonlanabilecek olan gebeliklerin kendiliğinden sonlanmasını beklemek içindir. Ayrıca 11-12 hafta civarında bebeğin ana hatları (elli, ayağı, gövde yapısı ) gözlenebilir, ense kalınlığı ve burun kemiği ölçümü yapılabilir. Bebeklerin birinde anomali yönünden şüphe yaratacak bulguya rastlanır ise öncelikle o fetus azaltılır.