Sık Görülen Yakınmalar

Gebelikte 10  sık görülen yakınmalar

1.Bulantı: Gebeliğin birinci ayında başlar, artarak devam eder (10. Gebelik haftasında en yüksek düzeye ulaşır) sonra geriler. En fazla 4. gebelik ayına kadar sürer. Nadiren tüm gebelik boyunca devam eder. Çoğul gebelik, Tiroit hastalıkları gibi bazı problemler bulantıyı artırabilir. Bulantın ilaç ile mücizevi bir tedavisi yoktur. Daha çok beslenme düzenlemesi yapılarak bu dönemin atlatılması beklenir. Gebelik bulantısı bazı gebeliklerde hiç görülmezken bazı gebeliklerde damardan serum ve ilaç gerektirecek kadar ciddi kilo kaybına sebep olabilir. Tedavide diyet düzenlemesi (sabah geç kalkma, hemen kalktıktan sonra 1-2 tuzlu kraker yeme, küçük ve sık öyünler, yağlı kokulu, bulantı uyaran ortamlardan uzak durma), vitamin takviyesi ve bulantı önleyici ilaçlar yer alır. Ağır vakalarda hastanede yatarak bir süre ağızdan beslenme tamamen kesilir ve serum ile beslenme yapılır.
2.Vaginal akıntı artışı: Gebelikte beyaz renkli bir akıntı artışı normaldir. Ancak rahatsız edici koku veya rengi olan akıntılar doktor tarafından değerlendirilmelidir. Su şeklinde gelen akıntı su kesesinin açılmasının işareti olabilir. Böyle bir şüphede doktora başvurun.
3.Piskolojik değişiklikler/Yorgunluk: Vücutta yer alan büyük değişiklikler dolayısı ile gebelerde yorgunluk, uyku bozuklukları, kolay panikleme, daha hassas ruh hali, nedensiz ağlama sık rastlanan durumlardır. Bunların çoğu eşin ve ailenin desteği ile kolayca aşılabilir.  Daha ciddi durumlar da hasta kendi kendine işin içinden çıkamiyorsa profesyonel piskolojik destek gerekebilir. Ne yazık ki halkımızda gebelerimizi desteklemek yerine ‘senin karnın aşağıya inmiş’,’ senin karnın çok küçük bebeğin gelişmiyor’ gibi moral bozucu ifadeler çok sıklıkla aile yakınları ve tanıdıklar tarafından telafuz edilmektedir. Endişelerinizi doktorunuz ile paylaşmak ve ondan alıcağınız bilgiler ile içinizi rahatlatmak başkalarına kulak vermekten daha geçerli bir yoldur.
4.Kasık ağrısı, bel ağrısı,karın ağrısı, bacak krampları: Gebeliğin ilk dönemlerinde bebeğin büyümesine ve rahimin gerilmesine bağlı kasık ağrısı olabilir. Rahim sinirleri bele uzandığından bu ağrılar belde de hissedilebilir. Bu yüzden her kasık ağrısını düşük telhise olarak değerlendirmek gerekmez. Gebeliğin ilerlemesi ile birlikte, omurganın pozisyonunun değişmesi, kas ve eklemlerdeki gevşemeler, organların baskı altında kalması, barsak spazımları çeşitli ağrılara yol açabilir. Genelde bu ağrılar gelip geçicidir. Kas ve eklem ağrıları  Egzersiz ile hafifletilebilir. Ancak unutulmamalıdır ki ağrı uzun sürüyor ise, şiddetleniyor ise beraberinde karında düzenli sertleşmeler oluyor ise, kanama, su gelmesi, renkli akıntı, idrar yanması var ise mutlaka doktorunuza başvurun. Bacak krampları ilerleyen gebelik haftalarında çok sık görülür. Hem damar ve sinir sistemine gelen baskı hem de gebelikte değişen kalsiyum magnesiyum ve fosfor dengelerine bağlıdır. Önlem olarak uzun süre ayakta geçirmeyin, yatarken bacaklarınızı hafif yukarı doğru alın, sıkacak ve topuklu ayakkabı giymeyin. Gerekir ise doktorunuz kalsiyum veya magnezyum tabletleri önerecektir.
5.Cilt değişiklikleri: Ciltte artan süt hormonun etkisi ile cilde renk veren pigmentler aktive olur. Bu neden ile yüzde, meme başlarında, göbek çizgisinde koyulaşma görülür. Gebelikte saç dökülmesi artabilir, tüylenme oluşabilir, sivilcelenme artabilir. Bunların hiçbiri kalıcı değildir, gebelik sonrası normale döner. Ancak özellikle yaz aylarında lekelenme açısındangüneşten korunmak ve yüksek faktörlü güneş kremi önerilir.
6.İdrar yakınmaları: Gebeliğin ilk döneminde rahimin büyümesine idrar kesesini sıkıştırmasına bağlı ve hormonal etki altında sık idrara gitme olur. Gebeliğin son dönemlerinde de benzer şikayetler olabilir. Gebelikte idrar yolu enfeksiyonları da sık görülür. İdrar yaparken yanma varsa ihmal edilmemelidir. Bol su içmek önemlidir. Hiçbir şikayet olmasa da gebelere belli ararlarda idrar tahlili yapılır (idrar yolu enfeksiyonu bulgu vermeyebilir)
7.Diş problemleri: Gebelikte diş eti çekilmeleri ve kanamaları sık görülür. Flor gibi önerilen mineral veya vitamin takviyelerin kanıtlanmış bir yararı yoktur. Yumuşak fırça ile diş bakımına devam etmek önemlidir. Çok acil olmayan durumlarda çekim ve dolgu gibi müdahaleler ilk 3 ay ve son 3 ay yapılmamalıdır. Diş enfeksiyonların da gerekiyor ise uygun antibiyotik her dönemde kullanılabilir.
8.Şişlik (Ödem): Gebelikte hormonların etkisi ile damar geçirgenliği artar ve cilt altına sıvı kaçışı olur. Ödem dediğimiz şişlik ortaya çıkar. Ayrıca son aylarda rahimin büyümesi ve bacağa giden toplar damarlara baskı yapması ile bacaklardaki şişlik iyice artar. Yaygın bilinenin aksine bu ödemin tuz alımı ile alakası yoktur. Açık terlik giymek ve dinlenirken bacakları hafif kaldırmak rahatlatıcı olabilir. Ödem son aylardaki gebelerde Gebelik Zehirlenmesi denilen ciddi bir hastalığın belirtilerinden biri de olabilir. Bu yüzden son aylarda sık tansiyon ölçtürmeniz önerilir.
9.Nefes darlığı ve çarpıntı: Özelikle son aylarda kalp ve akçiğerlerin yukarı doğru sıkışması ile nefes yetmiyormuş gibi bir his oluşabilir. Gebelikte kan miktarı %20 artar kalbe binen bu ek yük çarpıntı yaratabilir. Ancak bu rahatsızlıklar hamilenin yaşam kalitesini bozucak düzeylere ulaşır ise altta yatan başka bir hastalığın olup olmadığı araştırılmalıdır.
10.Mide yanması/Reflü: Gebeliğin son aylarında baskı nedeniyle midenin pozisyonu değişir ve mideye giriş kasın gevşemesi yer alır. Normalde mideden yemek borusuna sıvı gitmesini önleyen mekanizma bozulur ve reflü ortaya çıkar. Hasta bunu mide yanması ve ağzına acı su gelmesi şeklinde hisseder. Küçük ve sık öyün yemek, ağır, acı, aşırı soğuk ve sıcak yemeklerden kaçınmak, yatarken sırtı 2-3 yastık ile desteklemek yardımcı olabilir. Gereken hastalarda antiasit tedaviler uygulanabilir.